bostan — is., Far. būstān 1) Sebze bahçesi Babası küçük bostanda yere eğilmiş, salatalıkları koparıyor. P. Safa 2) Kavun, karpuz tarlası 3) Kavun ve karpuza verilen ortak ad Birleşik Sözler bostan bekçisi bostan bozuntusu bostan dolabı bostan gölgeliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
abakı — bostan korkuluğu, I, 136 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MİCDAR — Bostan korkuluğu. Korkuluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
korkuluk — is., ğu 1) Tarla, bağ ve bahçelerde kuşların zarar vermesini önlemek için konulan, insana benzer kukla 2) Düşme tehlikesi olan yerlere çekilen duvar veya parmaklık Eskiden köprünün güney kıyısında demir parmaklıklı bir korkuluk vardı. N. Cumalı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
DAHÜL — f. Bostan korkuluğu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİRASE — f. Bostan korkuluğu. Korkutacak şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜFÇE — f. Bostan korkuluğu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hoyuk — çok derin olmayan çukur, bostan korkuluğu, oyuk … Beypazari ağzindan sözcükler