boylu — sf. 1) Boyu olan Hatırlayabildiğim kadar annem orta boylu idi. Y. K. Beyatlı 2) Boyu benzerlerinden uzun olan Sahneye birbirinden enli ve boylu dört taze birbiri ardınca girdi. H. E. Adıvar Birleşik Sözler boylu boslu boylu boyunca boylu gıcır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyunca — zf. 1) Boyu veya uzunluğu kadar Plaj boyunca hem yürüyor hem konuşuyorduk. S. F. Abasıyanık 2) Süresince Ömrüm boyunca şiirle, edebiyatla, felsefe ile hiç alışverişim olmadı. H. Taner Birleşik Sözler boylu boyunca ömür boyunca Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzanmak — e 1) Boylu boyunca yatmak Nevin evde biraz uzanıp dinlenmezse hastalanacaktı sanki. S. F. Abasıyanık 2) Gitmek Öğleden sonra Şişli den Beyoğlu na kadar uzandım. Y. K. Beyatlı 3) nsz Bir alana yayılmak Sokağın dibinden gelen bir elektrik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hücre — is., anat., biy., Ar. ḥucre 1) İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze 2) Küçük oda 3) Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sermek — i, e, er 1) Kurutmak için asmak Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. O. Rifat 2) Göstermek amacıyla asmak veya yaymak Çeyiz sermek. 3) Düz bir yere yaymak Üzüm sermek. Bulgur sermek. 4) Açarak yaymak veya döşemek Çerçeveli çerçevesiz bir sürü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatmak — nsz, ar 1) Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak Dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. N. Hikmet 2) Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek 3) Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek Rüzgârdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki seksen uzanmak — alay bir çarpma, vurma sonucu boylu boyunca serilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük