- celbetmek
- -i, -der
1) Kendine çekmek2) Getirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İCTİLAB — Celbetmek, çekmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
celbetme — is. Celbetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
celp — is., bi, ask., Ar. celb 1) Askerlik ödevini yapmaya çağırma Bu celpte yüz er geldi. 2) huk. Çağrı belgesi Mahkeme celbinin gelmesi gecikti. T. Buğra 3) esk. Getirtme, kendi üzerine çekme Birleşik Sözler celbetmek celp kâğıdı celpname … Çağatay Osmanlı Sözlük
memnuniyet — is., Ar. memnūniyyet Memnun olma, sevinç duyma, sevinme Sonra memnuniyetimi celbetmek için olacak bir türkü çağırmaya başladı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
CELB-İ SURET — Uzakta olan bir şeyin sûretini resmini yanına getirmek.(... Hz. Süleyman (A.S.) taht ı Belkıs ı yanına celbetmek için vezirlerinden bir âlim i ilm i celb dedi: Gözünü açıp kapayıncaya kadar sizin yanınızda o tahtı hazır ederim. olan hâdise i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CERR-İ MAGNEM — Menfaat celbetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAMAZ — f. İslâmın beş şartından birisidir. * Duâ. * Zikir. * Kur an. * Kunut. * Rüku. * Salât. * Şükür. * Tesbih. * Secde. * Hamd. (Bak: Salât Târik üs salât)(Arkadaş! Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet ve ulvi bir münasebet ve nezih bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük