- ağzı açık
- sf., -ğı
1) Şaşkın, alık, bön (kimse)2) zf. Hayranlıkla, büyülenmiş olarak
Kızcağız söze başlarken en ağzı açık dinleyen benim büyüğüm Ahmet olurdu.
- S. F. AbasıyanıkAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ağzı açık (veya ağzı bir karış açık) kalmak — çok şaşırmak, şaşakalmak Ağzım açık kalmış, çatal elimden düşmüş, yeşil salatalar pantolonuma dökülmüş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı açık ayran delisi (veya budalası) — 1) yeni gördüğü her şeye şaşkınlıkla bakan 2) saf, bön … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı açıklık — is., ğı Ağzı açık olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Afyonkarahisar — Infobox Settlement settlement type = subdivision type = Country subdivision name = TUR timezone=EET utc offset=+2 map caption =Location of PAGENAME within Turkey. timezone DST=EEST utc offset DST=+3official name = Afyonkarahisar image caption =… … Wikipedia
Afyonkarahisar — Para otros usos de este término, véase Provincia de Afyonkarahisar. Afyonkarahisar Bandera … Wikipedia Español
çapçak — is., ğı 1) Çamçak 2) Ağzı açık fıçı Elimi çapçağa daldırdım, karidesi bıyığından yakaladım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatal — is. 1) İki veya daha çok kola ayrılan değnek 2) Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri 3) Dallı olan şeylerin her kolu 4) Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç Çatalı elinden düştü, ağzı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kargı — is., bit. b. 1) Gövdesi 5 6 m yüksekliğe erişebilen çok yıllık bir bitki, kamış, saz (Arundo donax) 2) Dalyanlarda büyük balıklar için kullanılan demir kanca 3) esk. Silah olarak kullanılan, ucu sivri ve demirli uzun mızrak Avlunun ortasında,… … Çağatay Osmanlı Sözlük