- çengelli iğne
- is.
Tutturulduğu yerden kurtulmaması için ucu özel yuvaya geçirilen iğne, kancalı iğne, çengel iğnesi, çatallı iğne, firkete
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iğne — is. 1) Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç 2) İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç Çengelli iğne. Toplu iğne. 3) Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çengelli — sf. Çengeli olan veya ucu çengel biçiminde olan Odada ne kordon ne çengelli çiviye benzer bir şey ele geçirememiştim. R. N. Güntekin Birleşik Sözler çengelli iğne … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatallı iğne — is. Çengelli iğne … Çağatay Osmanlı Sözlük
kancalı iğne — is. Çengelli iğne … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutturmak — i, e 1) Tutmasını sağlamak 2) nsz Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak Urumeli Hisarı na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum. O. V. Kanık 3) nsz Aklına koyup direnmek, ısrar etmek Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
çengel iğnesi — is. 1) Çengel biçiminde ilmiklerden oluşan bir tür işleme 2) hlk. Çengelli iğne … Çağatay Osmanlı Sözlük
firkete — is., İt. forchetta Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları U biçimindeki naylon veya telden saç tokası, çengelli iğne … Çağatay Osmanlı Sözlük
olta — is., Rum. 1) Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü 2) Balık avlamada kullanılan, ucuna çengelli iğne takılı, çoğunlukla at kuyruğu kılından olan veya naylon tellerden yapılmış iplik Oltanın ucuna bir şeyler takılmış olmalıydı. T. Buğra… … Çağatay Osmanlı Sözlük