- ahududu
- is., bit. b.
1) Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)2) Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ağaç çileği — is., bit. b. Ahududu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahu — is., hay. b., Far. āhū 1) Ceylan 2) sf., mec. Güzel, ince, zarif (kadın) Birleşik Sözler ahududu ahu gözlü ahu parçası Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ahu gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalı — is., bit. b. Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki Birleşik Sözler çalı bülbülü çalı çırpı çalı dikeni çalı fasulyesi çalı horozu çalı kakıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dudu — is., esk., Far. ṭūṭī 1) Kadınlara verilen bir unvan, hanım Ayşe dudu. 2) Yaşlı Ermeni kadını 3) hlk. Papağan Birleşik Sözler dudu dilli ahududu … Çağatay Osmanlı Sözlük
frambuaz — is., Fr. framboise Ahududu … Çağatay Osmanlı Sözlük
şerbet — is., Ar. şerbet 1) Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler. A. Haşim 2) Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük