- akıllı uslu
- sf.
1) Dengeli olan2) zf. Akıllı olarak, yaramazlık etmeyerek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
akıllı — sf. 1) Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil 2) ünl. Karşısındakinin düşüncesizliğini belirtmek için söylenilen uyarma sözü 3) alay Düşüncesiz, aptal Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor. Birleşik Sözler akıllı uslu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uslu — sf. 1) Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli, müeddep, yaramaz karşıtı Uslu ve çekingen huyum ne kendimi ne de nafakamı herhangi bir sert hareketle savunmaya asla müsait değildi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) zf. Uysal bir biçimde 3) esk. Akıllı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uslu akıllı — sf. 1) Olgun, ağırlığı ve değeri olan (kimse) 2) zf. Olgun bir biçimde Senin bundan sonra Mebrure ye uslu akıllı görünebileceğini tahmin edemiyorum. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafını bilmek — akıllı uslu konuşup başkasını rahatsız etmemek, yerinde, güzel ve tutarlı konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ergin — sf. 1) Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş Ergin yemiş. Ergin ekin. 2) huk. Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan (kimse), reşit Oğlunun bilgin, ergin, akıllı, uslu olmasını istiyordu. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
iptidai — sf., fel., esk., Ar. ibtidāˀī 1) İlkel 2) is., eğt. İlkokul Haşarı bir iptidai talebesinden akıllı, uslu bir hafız çıkmıştı. R. N. Güntekin Birleşik Sözler iptidai mektep … Çağatay Osmanlı Sözlük
pişkin — sf. 1) Gereğince pişmiş Pişkin ekmek. 2) Çabuk pişen, pişeğen, pişek Pişkin nohut. 3) mec. Saygısızca davranarak işini yürüten Hiç istifini bozmayan bir pek pişkin hırsız hâli buldum. S. F. Abasıyanık 4) mec. Girgin Vasıf ı hem arkadaş canlısı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam gibi — 1) terbiyeli, akıllı uslu 2) adamlığa, insanlığa yaraşır yolda 3) iyice … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUŞDAR — f. Akıllı, uslu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEZİ' — Uslu, akıllı, zarif çocuk. * Zarif … Yeni Lügat Türkçe Sözlük