- dış pazar
- is., ekon.
Bir ülkenin mal satabildiği yabancı ülke
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
pazar — is., Far. bāzār 1) Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer Perşembe pazarı. Salı pazarı. 2) Belli bir şeyin satıldığı yer Balık pazarı. 3) Alım satım, alışveriş Allah hayırlı pazar versin. 4) Haftanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Čačak — Чачак Héraldique … Wikipédia en Français
piyasa — is., İt. piazza 1) Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar. M. Ş. Esendal 2) Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kosovo — This article is about the geographical region of Kosovo. For individual articles about the entities disputing its sovereignty, see Republic of Kosovo and Autonomous Province of Kosovo and Metohija. For other uses, see Kosovo (disambiguation).… … Wikipedia
Geschichte Bosnien-Herzegowinas — Dieser Artikel oder Abschnitt bedarf einer Überarbeitung. Näheres ist auf der Diskussionsseite angegeben. Hilf mit, ihn zu verbessern, und entferne anschließend diese Markierung. Inhaltsverzeichnis 1 Antike 1.1 Die Illyr … Deutsch Wikipedia
Geschichte Bosniens und der Herzegowina — Dieser Artikel oder Abschnitt bedarf einer Überarbeitung. Näheres ist auf der Diskussionsseite angegeben. Hilf mit, ihn zu verbessern, und entferne anschließend diese Markierung. Inhaltsverzeichnis 1 Antike 1.1 Die Illyr … Deutsch Wikipedia
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
deri — 1. is. 1) İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. P. Safa 2) sf. Bu tabakadan yapılmış Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri… … Çağatay Osmanlı Sözlük