- dik açı
- is., mat.
Birbirini kesen iki doğrunun oluşturduğu açılar eşit olduklarında, bu açıların her biri
Bütün dik açılar doksan derecedir.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bütün dik açılar doksan derecedir.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dik — sf. 1) Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan Sağlam yapılı, dik duruşlu bir gençti o yıllarda. N. Cumalı 2) Yatık durmayan, sert Dik saç. 3) Sert, kalın, tok (ses) Sesi dik ve küstahtı, söylediklerini aşağı salonda … Çağatay Osmanlı Sözlük
açı — mat. 1) Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye 2) mec. Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi Bu röportajların özellikleri açı tazeliği, sunuş özelliği ve kıvrak mizahı idi. H. Taner… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tümler açı — is., mat. Bir dar açıyı dik açı değerine çıkaran açı … Çağatay Osmanlı Sözlük
geniş açı — is., mat. Bir dik açıdan daha büyük olan açı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikey — sf., mat. 1) Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur. 2) zf. Dik olarak Birleşik Sözler dikey geçiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikgen — sf., mat. Birbiriyle veya kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen Dikgen doğrular. Dikgen eğriler … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönence — is., coğ., gök b. Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator un 23° 27 kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika Oğlak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşe demiri — is. Dik açı biçiminde üretilmiş demir … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşe dolabı — is. Köşe yere yerleştirilen dik açı biçiminde yapılmış dolap … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşebent — is., di, Far. gūşe + bend 1) Bir yere fotoğraf yapıştırmaya yarayan, üçgen biçiminde arkası zamklı küçük kâğıt 2) Birleşen iki kereste vb.ni tutturmaya yarayan, dik açı biçiminde bükülmüş demir, L demiri … Çağatay Osmanlı Sözlük