dolandırmak

dolandırmak
-i
1) Dolanma işini yaptırmak
2) Dolaştırmak
3) mec. Birisini aldatarak parasını veya malını elinden almak

Falan satıcı paranızı dolandırır, göndermeyelim.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • lafı dolandırmak — sözü uzatmak Üç beş sorum var kalıplaşmış, onları soruyorum, lafı dolandırarak. N. Meriç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ketenpereye getirmek — dolandırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dızlamak — i Dolandırmak, çarpmak, soymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolandırma — is. Dolandırmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söğüşlemek — i, argo Dolandırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tavlamak — i 1) İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek 2) mec. Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak 3) mec. Ümit vererek kandırmak, kendine bağlamak, aldatmak 4) argo Karşı cinsin gönlünü çelmek, kandırıp elde etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tokatlamak — i 1) Tokat atmak Adamı tokatlasalar ... daha fazla bir şey yapmış sayılmazlardı. T. Buğra 2) argo Bir kimseyi dolandırmak, hile yoluyla parasını almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tokat atmak (veya patlatmak) — 1) el içi ile vurmak 2) argo dolandırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”