çocuk düşe kalka büyür — çocuk yürümeye başladığı sırada sık sık düşer, anne baba bu duruma üzülmemelidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eblehleşmek — nsz Ebleh durumuna gelmek Hani bazı kadınlar vardır, hödük koca ile düşe kalka eblehleşir, içleri kararır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi kararmak — 1) sıkılmak, bunalmak Hani bazı kadınlar vardır, hödük koca ile düşe kalka eblehleşir, içleri kararır, ispinoz gibi susar otururlar. H. Taner 2) hiçbir şeyden tat alamaz olmak 3) umutsuzluğa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üftânühîzân — (F.) [ ناﺰﻴﺧ و نﺎﺘﻓا ] düşe kalka … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
haltan — (paltan) acele, düşe kalka, haltek peltek dahi derler … Çağatay Osmanlı Sözlük