- eli açık
- sf., -ğı
Cömert
Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü.
- S. Ali
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü.
- S. AliÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli selek — sf., ği, hlk. Eli açık, cömert (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
akı — eli açık, koçak, selek, cömert I, 90 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
BASIK — Eli açık. Cömert. Dolup taşan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CÖMERT — Eli açık, ikramcı, kerem sahibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hanedan — is., tar., Far. ḫānedān 1) Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile Hanedan prenslere dair başka hatıram yoktu. F. R. Atay 2) sf., esk. Belli ve büyük soydan gelen 3) sf., mec. Eli açık ve konuksever Bu benim dediklerim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağa — is. 1) Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse Bu köyün ağası ben miyim, o mu... T. Buğra 2) Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan Mehmet ağa. Hüseyin ağa. 3) Büyük kardeş, ağabey Köye varınca ağamdan parasını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bol kepçe — is. 1) Servis sırasında yiyeceği bol bol dağıtma 2) sf., mec. Cömert, eli açık … Çağatay Osmanlı Sözlük
cömert — sf., di, Far. cevān + merd 1) Para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek, semih, ahi, bonkör Elinden gelen her iyiliği yapar, cömerttir, ikramı çok sever. P. Safa 2) mec. Verimli Bu ülkede toprak bir masal sultanı kadar cömert. C. Meriç… … Çağatay Osmanlı Sözlük