- eş güdümlü
- is.
Aralarında eş güdüm bulunan, koordine
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
eş güdümlü
Look at other dictionaries:
güdümlü — sf. 1) Güdülebilen, yönlendirilebilen, yönetilebilir Güdümlü mermi. 2) mec. Belirli bir plan veya yönde yürütülen bir amacı, bir eğilimi yansıtan Çalıkuşu, bizim millî eğitim davamızı ele alan güdümlü bir romandır. N. Cumalı Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güdümlü sanat — is. Belli bir siyasi ve toplumsal ideoloji doğrultusunda oluşturulan sanat … Çağatay Osmanlı Sözlük
eş güdümlülük — is., ğü Eş güdümlü olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
güdümcülük — is., ğü Bir ülkenin ekonomi, tarım vb. işlerinde tutulan güdümlü yol Birleşik Sözler eş güdümcülük … Çağatay Osmanlı Sözlük
güdümlülük — is., ğü Güdümlü olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ivecen — sf. Aceleci Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
sam — 1. is. Rus yapısı, karadan havaya güdümlü silah 2. is., Ar. sāmm Çölde esen rüzgâr, sam yeli Birleşik Sözler sam yeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
sanat — is., Ar. ṣanˁat 1) Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. T. Buğra 2) Belli bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
siyasa — is., Ar. siyāset Politika Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
tomahavk — is., ask., İng. tomahawk 1) Amerikan yapısı güdümlü füzelerin bir türü 2) Kuzey Amerikalı Kızılderililerinin kullandığı savaş baltası … Çağatay Osmanlı Sözlük
