- evlilik dışı
- sf.
Yasal olmayan, yasaya uygun olmayan, gayrimeşru
Evlilik dışı çocuk.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Evlilik dışı çocuk.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
evlilik — is., ği Evli olma durumu Yağmurun evliliğe uğur sayıldığını aklından geçirdi. H. Taner Birleşik Sözler evlilik birliği evlilik dışı dış evlilik iç evlilik içten evlilik … Çağatay Osmanlı Sözlük
gayrisahih nesep — evlilik dışı doğan çocuk … Hukuk Sözlüğü
dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dost — is., Far. dūst 1) Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı Dostlar beni hatırlasın. Âşık Veysel 2) Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
garsoniyer — is., Fr. garçonnière Bazı erkeklerin, evlilik dışı ilişkiler için kendi konutlarından ayrı olarak tuttukları özel konut Belli ki oğlan, burayı platonik sevişmelerin garsoniyeri yapmış. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
gayrimeşru — sf., Ar. ġayr + meşrūˁ 1) Yolsuz, yasaya veya töreye aykırı 2) Evlilik dışı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırık dölü — is. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatağına girmek — (birinin) kadın biriyle evlilik dışı ilişkide bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dost tutmak — erkek veya kadın evlilik dışı ilişki kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük