kaleyi içinden fethetmek — davasını karşı taraftan birinin yardımıyla kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalp (veya kalbini) kazanmak (veya fethetmek) — ince bir davranış veya güzel bir sözle birinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek Hele düzmece şehzadenin kadife pantolonuyla sivri güzel çehresi derhâl kadının kalbini kazandı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fethetme — is. Fethetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fetih — is., thi, Ar. fetḥ Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma Birleşik Sözler fethetmek fetihname … Çağatay Osmanlı Sözlük
girmek — e, er 1) Dışarıdan içeriye geçmek İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı. H. Taner 2) Sığmak Elim bu eldivene girmiyor. 3) Katılmak, iltihak etmek Bugün edebiyat imtihanına girdim. Y. Z. Ortaç 4) Almak, fethetmek Ordularımız İstanbul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kale — is., tar., Ar. ḳalˁa 1) Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen 2) Satranç tahtasının dört köşesine dikilen … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazanmak — i 1) Kazanç sağlamak Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım. P. Safa 2) nsz Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız. B. Felek 3) Çıkmak, isabet etmek 4) Edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teshir etmek — 1. ele geçirmek, fethetmek 2. 1) büyülemek 2) kendine bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük