- gerçek kişi
- is.
Hakiki şahıs
Anayasa mahkemesi kararları idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
- Anayasa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Anayasa mahkemesi kararları idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
- AnayasaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gerçek kişi — İnsanlar … Hukuk Sözlüğü
gerçek — sf., ği 1) Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur. 2) is. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat 3) Aslına uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kişi — is. 1) İnsan, kimse, şahıs Dilenciler de sayıda olduğu hâlde, yirmi otuz kişi kadardık. M. Ş. Esendal 2) dbl. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüzel kişi — kendisini oluşturan gerçek kişilerin üzerinde ve onlardan bağımsız bir varlığı ve belirli bir amacı bulunan … Hukuk Sözlüğü
taahhütname — Kişinin kendi ad ve hesabına, bir gerçek kişi veya tüzel kişiye karşı, sözleşmeli ya da sözleşmesiz olarak, bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini üstlendiğini gösterir belge … Hukuk Sözlüğü
CİDDÎ — Gerçek. Hakikat. * Ağırbaşlı, hâlleri sakin olan kişi. * Mühim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çın — doğru, gerçek, sahih, I, 86. 339; II I, 138 § ç ın bütün kişi; kendine güvenilebilen,do ğru dürüst kişi, I, 398 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
borsa simsarı — is., ekon. Müşteri ile borsa acenteleri arasında menkul değerlerin alım satımına aracılık eden gerçek veya tüzel kişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
garantör — sf., İng. guarantor 1) Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet) 2) is., ekon. Kredi kartlarından doğacak her türlü borç ve yükümlülükten, kart sahibi olarak sorumluluğu bulunan gerçek veya tüzel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hilafsız — zf. İnanılmaz ancak gerçek olarak Köprünün üstünde hilafsız beş bin kişi vardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük