çıktı — is., tic. 1) Üretim sonucu ortaya çıkan ürün, girdi karşıtı 2) Artık Sanayi çıktısı. 3) Bilgisayarda yazılan bir metnin kâğıda dökülmüş biçimi 4) Mezuniyet belgesi Birleşik Sözler girdisi çıktısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çıktı almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
girdi — is., tic. Bir üretimde yararlanılan para, gereç ve iş gücü, çıktı karşıtı Devlet işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Anayasa Birleşik Sözler girdisi çıktısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kimse — zm. Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi, şahıs, nefer Kimsenin girdisi çıktısı, alacağı borcu ile uğraşmak istemiyordum. N. Cumalı Birleşik Sözler hiç kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kimse bilmez, kim kazana kim yiye kimse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstenme — is. Üstenmek işi, taahhüt, angajman Kimseyle bu türlü alışverişim yoktu. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük