- gönlü hoş
- sf.
Dileği yerine gelmiş, sevinmiş (kimse)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hoş — sf., Far. ḫoş 1) Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren Hoş bir ses. 2) zf. Bununla birlikte Hoş, benim de evlenmeye pek niyetim yok ya. H. E. Adıvar 3) zf. Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde Birleşik Sözler hoşbeş hoşgörü hoş koku … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEVR-İ DİL-ÂRÂ — En hoş devir. Gönlü hoş eden zaman … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hatırı için — 1) (... ın / ... nın) bir kimsenin, gönlü hoş olsun diye Ben nergisi sevmiyorum. Sırf Bahar ın hatırı için bir kerelik aldım. H. Taner 2) (... ın / ... nın) yüzünden, sebebiyle İnanınız ki müdürün güzel hatırı için işime başladım. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
AZADE-HÂTIR — f. Başı dinç, gönlü hoş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HOŞNUD — f. Memnun, râzı, gönlü hoş edilmiş … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUTAYYEB — (Tayyib. den) Güzel kokular sürünmüş. * Gönlü hoş edilmiş, sevindirilmiş, taltif olunmu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUTAYYİBEN — Güzel kokular sürünmüş olarak. * Sevindirilerek, gönlü hoş edilerek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TATYİBAT — (Tatyib. C.) İyi muâmeleler, gönlü hoş etmeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük