- gönlü yaralı
- sf.
Âşık, tutkun, aşkı karşılık görmeyen (kimse)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yaralı — sf. 1) Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz. F. R. Atay 2) mec. Dertli, üzüntülü Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı. Y. Z. Ortaç Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreği yaralı — sf. 1) Felakete uğramış (kimse) 2) Gönlü yaralı, âşık, tutkun (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül … Çağatay Osmanlı Sözlük
DİL-RİŞ — f. Dertli, kalbi yaralı, gönlü yaralı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dilefgâr — (F.) [ رﺎﮕﻓا لد ] gönlü yaralı, aşık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
dilfigâr — (F.) [ رﺎﮕﻓ لد ] gönlü yaralı, aşık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
dilhaste — (F.) [ ﻪﺘﺱاﻮﺨﻝد ] gönlü yaralı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
dilsûhte — (F.) [ ﻪﺘﺧﻮﺱ لد ] bağrı yanık, gönlü yaralı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
şikestedil — (F.) [ لد ﻪﺘﺴﮑﺵ ] gönlü yaralı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
DAĞDAR — f. Pek acıklı, üzüntülü. * Gönlü yaralı. * Kızgın demirle nişan vurulu. Damgalı. (Milletimde ihtilâf u tefrika endişesi Kûşe i kabrimde hattâ bi karar eyler beni, İttihadken savlet i a dâyı def a çâremiz, ittihad etmezse millet, dağdar eyler beni … Yeni Lügat Türkçe Sözlük