göz boncuğu

göz boncuğu
is.
Nazar boncuğu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nazar boncuğu — is. 1) Nazar değmesin diye takılan mavi boncuk veya bunun yerini tutan başka şey, göz boncuğu 2) sf., mec. Eşi benzeri olmayan, tek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boncuk — is., ğu Cam, taş, sedef, tahta, plastik vb. maddelerden yapılan, ortası delik, çoğu yuvarlak ve renkli süs tanesi Birleşik Sözler boncuk boncuk boncuk fasulye boncuk mavisi boncuk tutkalı cıncık boncuk incik boncuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CEZ' — Ağaç kökü, ağaçların alt kısımları CEZ (A) Damarlı akik. Göz boncuğu adı verilen, kara alaca ve kıymetli bir süs taşıdır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KABELE — (C.: Kıbel) Göz boncuğu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • nazar — is., Ar. naẓar 1) Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke hatta cansız nesnelere de zarar veren, bakıştaki çarpıcı ve öldürücü güç, göz 2) esk. Bakış, bakma, göz atma İlk nazarda… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Evil eye — Nazars, charms used to ward off the evil eye. The evil eye is a look that is believed by many cultures to be able to cause injury or bad luck for the person at whom it is directed for reasons of envy or dislike. The term also refers to the power… …   Wikipedia

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”