- gözevi
- is., anat.
Göz yuvası
Şimdi yeşil mavi gözleri daha keskin, gözevleri daha çöküktü.
- S. İleri
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şimdi yeşil mavi gözleri daha keskin, gözevleri daha çöküktü.
- S. İleriÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ev — is. 1) Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı 2) Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. N. Cumalı 3) mec. Aile Evine bağlı bir adam. 4) esk. Soy,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz yuvası — is., anat. Göz yuvarlarının içinde bulundukları kemik oyuklardan her biri, gözevi Bu profilin en göze çarpan hususiyetleri, alında, göz yuvasında ve çenede toplanmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük