- alt cins
- is., biy.
Bir cins içinden ayrılan ikinci derecedeki cins
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cins — is., Ar. cins 1) Tür, çeşit Portakal, turunç cinsinden bir meyvedir. 2) Aralarında ortak özellikler bulunan varlıklar topluluğu Bizim operetlerimiz cinsinden bir sürü halk tiyatroları var. H. Taner 3) Soy, kök, asıl Ben bir Türküm, dinim, cinsim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tür — is. 1) Çeşit, cins Yazı türleri. 2) biy. Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr Aslan ve insan türleri. 3) fel. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram Parça bütünün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taban — 1. is. 1) Ayağın alt yüzü, aya 2) Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı 3) Ayakkabının alt bölümü 4) Kaide 5) Bir şeyin en alt bölümü 6) Değerlendirmede en alt derece 7) Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölme — is. 1) Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim 2) Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum. R. H. Karay 3) Büyük bir yeri, alanı küçük oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
katranköpüğü — is., bit. b. Çayır mantarlarından, şapkasının alt yüzü dilim dilim ve bir halka ile çevrili bulunan bir cins mantar (Polyporus igniarius) … Çağatay Osmanlı Sözlük