alt sınıf

alt sınıf
is.
1) Bir sınıf içinden ayrılan ikinci derecedeki sınıf
2) top. b. Toplumda sosyal ve ekonomik açıdan gerilerde kalan insan topluluğu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • sınıf — is., Ar. ṣinf 1) Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri Birinci sınıf öğrencileri. 2) Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler 3) Ders okutulan yer, dershane, derslik 4) Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt katman — is., top. b. Toplum içinde yer alan ve daha düşük değerlere sahip olan sınıf Yaşayışıyla konağa bağlıyken, gönlüyle alt katmanların trajik yaşamlarına eğilecektir. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanatlılar — is., ç., hay. b. Böceklerin kanatlı olanlarını içine alan alt sınıf Birleşik Sözler cam kanatlılar çift kanatlılar düz kanatlılar iki kanatlılar kın kanatlılar pul kanatlılar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Mustafa Ülgen — (born 1945 in İnegöl Bursa Turkey) is a Turkish orthodontist. Contents 1 Biography 2 Publications 2.1 Publications In Turkish 2.1.1 E Books …   Wikipedia

  • Stammesschule (Osmanisches Reich) — Das Schulgebäude, Foto von 1892 oder 1893 Die Stammesschule (osmanisch ‏مكتب عشيرت همايون‎, İA Mekteb i ʿAşīret i Hümāyūn, „Großherrliche Stammesschule“) war eine osmanische Schule, die am 21. September 1892 von Sultan …   Deutsch Wikipedia

  • Ömür Arpacı — Ömür Arpacı, (* 25. Januar 1982 in Trabzon) ist ein türkischer Schauspieler. Inhaltsverzeichnis 1 Biografie 2 Filmografie 2.1 Filme 2.2 Serien …   Deutsch Wikipedia

  • takım — is. 1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman 2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”