RECEN — Hapsetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEKLÎ — Hapsetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
içeriye atmak (veya almak veya tıkmak) — hapsetmek Bundan da başka yarın bunu tutar, içeri tıkabilirdi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
AFS — Hapsetmek. * Deve sürmek. * Arkasına ayağıyla vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AKF — Hapsetmek. Vakfetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAZN — Hapsetmek. * Kırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUKÂBELE — Hapsetmek. * Sonraya bırakmak, tehir etmek. * Meşveret etmek, danışmak. * Bir kimsenin evi yanında bir ev satıldığında; başka kimse satın alsın, ben ondan şüf a yolu ile alayım diye şirâsına muhtaç iken tehir etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hapis — is., psi, Ar. ḥabs 1) Bir yere kapatıp salıvermeme 2) Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası 3) Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane Sadakatinin mükâfatını hapiste aç kalmakla görür. B.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapsetme — is. Hapsetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapamak — i 1) Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı. H. E. Adıvar 2) Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak 3) Bir şeyin görünmesine engel olmak Bu yapı… … Çağatay Osmanlı Sözlük