hava yuvarı

hava yuvarı
is., gök b.
Yer yuvarını kuşatan çeşitli gaz katmanlarından oluşan örtü, atmosfer

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava küre — is. Hava yuvarı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt hava yuvarı — is., gök b. Dünyamızı kuşatan atmosferin 10 km kalınlığında olan alt katmanı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ısı yuvarı — is., gök b. Sıcaklığın gittikçe yükseldiği 100 300 km yükseklikler arasındaki hava yuvarı katmanı, termosfer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yuvar — is., anat. 1) Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim 2) gök b. Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim Birleşik Sözler yuvarölçer yuvar yuvar akyuvar alyuvar orta yuvar gaz yuvarı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atmosfer — is., gök b., Fr. atmosphère 1) Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı 2) gök b. Hava yuvarı 3) mec. İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava Ben akşama kadar ruhunu sarmış olan facia atmosferinden kurtulmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gaz — 1. is., Fr. gaze Tül 2. is., Fr. gaz 1) Normal basınç ve sıcaklıkta olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapma özelliğinde olan akışkan madde 2) Gaz yağı, petrol Aklıma geldi,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”