- herhangi biri
- zm.
Belli olmayan, rastgele biri
Herhangi biri gelsin.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Herhangi biri gelsin.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
biri — zm. 1) Bir tanesi Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti. M. Ş. Esendal 2) Bilinmeyen bir kimse İhtimal hırsız Eşref in hayranlarından biriydi. O. S. Orhon 3) Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
herhangi — sf. Belli olmayan, özellikleri iyice bilinmeyen, rastgele Birleşik Sözler herhangi bir herhangi biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
birisinden biri — içlerinden biri, birkaç kişiden herhangi biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaleminden çıkmak — herhangi biri tarafından yazılmak Kurtuluş Savaşı boyunca ciltler tutacak ölçüde telgraf yazışmaları hep kendi kaleminden çıkmıştır. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öncül — is., man. 1) Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem 2) Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem 3) Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana kent — is. 1) Bir ülkenin veya bir bölgenin çevresindeki yerleşim yerlerine ekonomik ve toplumsal yönlerden hâkim olan ve genellikle ülkenin başka ülkelerle olan her türlü ilişkisinin sağlandığı en önemli kenti, metropol, ana şehir 2) Bir ülkede büyük… … Çağatay Osmanlı Sözlük
coşmak — nsz, ar 1) Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurmak, galeyan etmek Askerler sevgili efendilerinin yüzünü görür görmez coşuyorlar. Y. K. Beyatlı 2) Doğa olaylarından herhangi biri birdenbire çoğalıp hızlanmak Coşan sele dur diyorsun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gâvurca — is., hlk. 1) Batılıların konuştuğu yabancı dillerden herhangi biri 2) zf., mec. Acımasız bir biçimde, insafsızca, gâvurcasına Gâvurca davranıyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşulmak — nsz 1) Konuşma işine konu olmak Konuşulan Türkçenin hangi yoldan gelerek bu şiveye büründüğünü bulmak güçtür. Halikarnas Balıkçısı 2) Herhangi biri konuşmak Derste konuşulmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük