hikâye

hikâye
is., Ar. ḥikāye
1) Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması

İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi.

- R. N. Güntekin
2) Aslı olmayan söz, olay

Anlattıkları hep hikâye idi.

3) ed. Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan düz yazı türü, öykü
4) tıp Hastanın rahatsızlığı ile ilgili geçmişi, epikriz
5) tıp Hastalığın teşhis ve tedavisiyle ilgili her türlü bilgi, epikriz
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • HİKÂYE-PERDÂZ — f. Hikâye anlatan, hikâye ve roman söyleyen …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hikâye etmek — ayrıntılarıyla anlatmak, söylemek Eve geldim, olup biteni hikâye ettim. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HİKÂYE-NÜVİS — f. Hikâye ve roman yazarı. Hikâyeci, romancı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HİKÂYE — (Hikâyet) Bir hâdiseyi anlatmak. Anlatma. * Olmuş bir hâdise …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hikâye birleşik zamanı — is., dbl. Yalın zamanlı bir fiilin geçmişte yapıldığını anlatan ve idi > di ekiyle kurulan kip (geldi + idi) > geldiydi, (gelse + idi) > gelseydi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzun hikâye — is., ed. Ayrıntılı olayları ve kişi kadrosu geniş olan hikâye türü, uzun öykü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Fİ'L-İ HİKÂYE — Gr: Geçmiş zamanda olmuş fakat konuşan kimsenin görmüş olduğu bir işi anlatan fiil. Meselâ: Okumuş idi, yazmış idi, vurdu gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mikrofona koymak — hikâye, roman, oyun vb. eserleri radyo için elverişli duruma getirip yayımlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahkiye etmek — hikâye etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • serçek — hikaye, masal, destan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”