FÜTAHA — Hükmetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TASMİD — Hükmetmek. İçini doldurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çiğnemek — i 1) Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor. H. R. Gürpınar 2) Ayak veya tekerlek altına alarak ezmek Bunlara dalgın bakarken, öteden gelen bir araba onu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükmetme — is. Hükmetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüküm — is., kmü, Ar. ḥukm 1) Yargı Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı. F. R. Atay 2) Egemenlik, hâkimiyet 3) Değer, aynı veya benzer nitelik Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut un gözbebeği hükmündeymiş. R. N. Güntekin 4) Önem, geçerlilik Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâkim olmak — 1) buyruğunu yürütmek, egemenliğini sürdürmek Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Atatürk 2) etkili olmak, hükmetmek Islak saçları bir beyaz tülbende sarılı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahakküm etmek — baskı yapmak, zorbalık etmek, hükmetmek O, işbaşına geldiği zaman etrafındakilere böyle tahakküm ederdi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
başında kavak yeli esmek — 1) genç sorumluluk duygusundan uzak, zevk, eğlence peşinde koşmak Kocası yaşlı diye genç bir kadının başında kavak yelleri estiğine hükmetmek lazım gelmez. R. H. Karay 2) gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek vakit geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükümet — (A.) [ ﺖﻡﻮﮑﺣ ] 1. hükümet. 2. hakimiyet. 3. devlet. ♦ hükümet sürmek hakim olmak, hükmetmek, hüküm sürmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tahakküm — (A.) [ ﻢﮑﺤﺕ ] hükmetme, hükmü altında tutma. ♦ tahakküm etmek hükmetmek, hükmü altında tutmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü