ışın bilimi

ışın bilimi
is., fiz., tıp
Işık, elektrik ve ısı ışınlarının uygulama alanlarını inceleyen bilim dalı, radyoloji

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • ışın — is., fiz. 1) Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua 2) Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri 3) mat. Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri Birleşik Sözler ışın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışın bilimci — is., fiz., tıp Işın bilimi uzmanı, radyolog …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • radyoloji — is., fiz., tıp, Fr. radiologie Işın bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurt — 1. is., du, hay. b. 1) Yumuşak vücutlu, uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız veya çok ilkel ayaklı küçük hayvan 2) Bazı böceklere veya bazı böcek kurtçuklarına verilen ad Birleşik Sözler kurtayağı kurtbağrı kurt baklası kurt bilimi kurt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • renk — is., gi, Far. reng 1) Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu, Amerikan boksörlerine benziyordu. A. Gündüz 2) mec. Nitelik İşin rengi değişti. Birleşik Sözler renk… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygulayım — is. 1) Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama, teknik 2) sf. Bu uygulamaya ilişkin 3) Genel anlamda bir işin doğru yolu yordamı, yöntemi Birleşik Sözler uygulayım bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”