- iç bulantısı
- is.
Mide bulantısı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bulanmak — e 1) Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor. A. İlhan 2) nsz Duruluğunu yitirmek Havuz bulandı. 3) nsz Parlaklığını ve açıklığını yitirmek Hava bulandı. 4) nsz Mide… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulantı — is. Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum Midesindeki bulantı geçmiş, kulakları artık uğuldamıyordu. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler iç bulantısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bulantı vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaseyan — is., esk., Ar. ġaṣeyān 1) İç bulantısı 2) Kusma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gaseyan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefret — is., Ar. nefret 1) Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu 2) Tiksinme, tiksinti Şimdi bu satırlarımı hiddetle, nefretle, iç bulantısı ile yazıyorum. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefret duymak nefret etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarım baş ağrısı — is., tıp Kusma, mide bulantısı ile görülen, sempatik sinir sistemi dengesinin bozulmasından ileri gelen baş ağrısı, yarımca, migren … Çağatay Osmanlı Sözlük
GASEYAN — Mide bulantısı. Kusmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kolay — bulantı, iç bulantısı … Beypazari ağzindan sözcükler