içli dışlı

içli dışlı
sf.
Gizli işi olmayan, apaçık, olduğu gibi, senli benli, aşırı teklifsiz

En çok yurdumdan söz ettim / Doğayla, insanla içli dışlı.

- C. Külebi
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • içli dışlı olmak — 1) karşılıklı olarak candan ve içten davranmak, teklifsiz görüşmek Toprakla insan hiçbir edebiyatta böylesine içli dışlı değildir. C. Meriç 2) kız ve oğullarını karşılıklı olarak evlendirmek 3) karşılıklı olarak resmî davranışlardan uzaklaşmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içli dışlı tanımak — yakından, bütün özellikleriyle bilmek Kaç kat elbiseleri olduğuna varıncaya kadar içli dışlı tanıyordu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içli — sf. 1) İçi dolu (taneli sebze veya kuru yemiş) 2) mec. Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hassas, hisli Annem evlatlarının bu kayıtsızlığına karşı içli bir hâlde günden güne fazla üzülüyor ve bitiyordu. Y. K. Beyatlı 3) mec. Duygulandıran, etkili …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içli dışlılık — is., ğı İçli dışlı olma durumu Sanatçı ile halk bu içli dışlılığı, sanatçıya karşı gösterilen bu olağanüstü saygıyı... H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canciğer kuzu sarması — içli dışlı, candan, pek içten Bir gün evvel canciğer kuzu sarması, ferdası günü sen kimsin efendi ben seni tanımıyorum. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teklifsiz — sf. 1) Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı Bunlardan başka bazı teklifsiz aile dostları da var. R. N. Güntekin 2) zf. Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı bir biçimde Birleşik Sözler teklifsiz konuşma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • samimi — sf., Ar. ṣamīmī 1) İçten (duygu vb.) Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı. O. V. Kanık 2) Candan, açık yüreklikle davranan Diğerine gelince: Bu pek sıcakkanlı, pek samimi bir gençtir. M. Ş. Esendal 3) zf. İçli dışlı,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teklifli — sf. Kendisiyle samimi, içli dışlı olunmayan, resmî Bu dolabın içinde, teklifli misafirlere mahsus lavanta çiçeği kokan, yumuşak tüylü Bursa havluları dururdu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağlı ballı — sf. Araları çok iyi, içli dışlı Cihana maskara oldular paşam, gibi yağlı ballı huluslar çakıp gidiyorlardı. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yağlı ballı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”