- ileri gelen
- is.
Bir topluluğun önemli, sözü dinlenir, saygın kişisi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ileri — is. 1) Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı 2) Bir şeyin ulaşılacak yönü Yolun ilerisi düz. 3) Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra 4) sf. Önde bulunan İleri karakol. İleri hat. 5) sf. Doğrusundan daha çok gösteren (saat) Saat … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelen — sf. 1) Gelme işini yapan (kimse veya nesne) 2) fiz. Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın) Birleşik Sözler gelen geçen gelen giden ileri gelen Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gelen ağam giden … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAVÂSS U AVÂM — İleri gelen kimseler ve halk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KODAMAN — İleri gelen. Servet veya mevki sahibi kimseler hakkında alay yollu söylenir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
pas — 1. is. 1) Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu. S. F. Abasıyanık 2) Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
serâmed — (F.) [ ﺪﻡﺁﺮﺱ ] ileri gelen, önde gelen … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜTEVELLİD — Doğan, dünyaya gelen. * İleri gelen, çıkan, hâsıl olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
agnozi — is., ruh b., Fr. agnosie Duyularda herhangi bir bozukluk olmamasına rağmen sinir sisteminin belirli bir yerindeki doku bozukluğundan ileri gelen algı kaybı veya yokluğu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağababa — is. 1) Dede, ata Onun ağababası bizim de büyük ceddimiz sayılır. H. R. Gürpınar 2) sf. Bir yerde, bir topluluk içinde etkili olan, sözü geçen, ileri gelen (kimse) 3) ünl. Sanı ağa olan babaya çocuğunun sesleniş sözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağrıma — is. 1) Ağrımak işi 2) Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık Birleşik Sözler ağrıma asalakları … Çağatay Osmanlı Sözlük