- anapara
- is., ekon.
İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ana — is. 1) Çocuğu olan kadın, anne Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı. H. Taner 2) Yavrusu olan dişi hayvan 3) Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı Fatma Anamız. Meryem Ana. 4) ünl. Yaşlı kadınlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anamal — is., tic. 1) Sermaye 2) Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların bütünü, sermaye Birleşik Sözler anamal birikimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
resülmal — is., esk., Ar. reˀs + māl Anamal, anapara … Çağatay Osmanlı Sözlük
sermaye — is., tic., Far. ser + māye 1) Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir. A. Gündüz 2) Varlık,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
re'sülmal — (A.) [ لﺎﻤﻝا سأر ] sermaye, anapara, kapital … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sermâye — (F.) [ ﻪیﺎﻡﺮﺱ ] 1. anapara. 2. genelev kadını … Osmanli Türkçesİ sözlüğü