inceden inceye

inceden inceye
zf.
1) Ayrıntılara inerek, önem vererek, titizlikle, titizce

Her tarafını inceden inceye araştırıyorlar gümrükte.

- R. Enis
2) Hafif, belirsiz, tiz olmayan bir sesle

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • inceden — sf. 1) İnce yapılı 2) Duygulu Birleşik Sözler inceden inceye …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ivil ivil — inceden inceye …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • alıcı gözüyle bakmak — inceden inceye gözden geçirmek Şimdiye kadar pek alıcı gözüyle bakmamıştı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DİKKAT-İ NAZAR — İnceden inceye düşünme ve bakma. Bakış inceliği …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HADDE-İ TEDKİK — İnceden inceye araştırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HURDE-BÎNANE — İnceden inceye. Kılı kırk yararak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MU-ŞİKÂFÎ — İnceden inceye araştırma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • soruşturmak — i Öğrenilmek istenilen şeyi birçok kişiye inceden inceye sormak, araştırmak Paramıza mı göz dikiyorlar hele bir inceden inceye soruşturalım. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ince — sf. 1) Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı İnce minare. İnce değnek. İnce kitap. 2) Zayıf Sarışın, kuru, ince bir kadındı. Y. K. Beyatlı 3) Taneleri ufak, iri karşıtı İnce un. İnce kum. 4) Aşırı özen gerektiren …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • incelemek — i Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenle anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”