Hasan'ın gönlünü dolduran sevgi, artık bir istihale devresine giriyor gibiydi.
- O. C. KaygılıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
istihâle — (A.) [ ﻪﻝﺎﺤﺘﺱا ] 1. başkalaşım, değişim. 2. imkansızlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İSTİHALE — Bir şeyin terkib ve asıl şeklinin başka hâle değişmesi. Başkalaşmak. * Mümkün olmayış, imkânsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
istihale etmek — 1) biçim değiştirmek 2) başkalaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİHALAT — (İstihale. C.) Değişmeler, başkalaşmalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başkalaşım — is., jeol. Bir kütlenin fiziki ve kimyasal özelliklerinin değişmesi, istihale, metamorfizm Birleşik Sözler dış başkalaşım iç başkalaşım … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkalaşma — is. 1) Başkalaşmak işi 2) biy. Embriyo evresinden ergin olana değin bir hayvanın geçirdiği biçim ve yapı değişimleri, istihale, metamorfoz Böcekler, yaşantılarını tamamlayıncaya kadar türlü başkalaşmalar geçirirler. Birleşik Sözler tüm başkalaşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkalaşmak — nsz 1) Başka bir varlığa, niteliğe dönüşmek, değişmek, farklılık kazanmak Adamın kimliği bile bir başkalaşıyor denize adım atıldı mı. Z. Selimoğlu 2) Biçim değiştirmek, istihale etmek Artık giyim kuşam, kılık kıyafet de başkalaşmıştı. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
DİN-İ FERİD — Tek ve benzersiz olan hak din. İslâm dini.(Bernard Shaw demiş: Din i Muhammedî nin (A.S.M.) en yüksek makam ı takdire çıkmasının sebebi: Gayet acib ve sağlam bir hayatı te min etmesidir. Bana açılan budur ki: O din; tek, yektâ, emsalsiz bir din i … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
