- işin kötüsü
- ünl.
Üst üste gelen tersliklerde kullanılan bir söz
İşin kötüsü düşüp ölmemiş fakir. Telgraf direğine asılı kalıp kanadı kırılmış
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İşin kötüsü düşüp ölmemiş fakir. Telgraf direğine asılı kalıp kanadı kırılmış
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
işin fenası — ünl. İşin kötüsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötü — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı Kötü bir kalem. 2) Zararlı, tehlikeli Kötü adam. 3) Korku, endişe veren Yabancının bu kötü kasdına yalnız azmimizle karşı koyduk. R. E. Ünaydın 4) Kaba ve kırıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Metamorfoz — Studio album by Tarkan Released December 25, 2007 (Turkey) … Wikipedia