- izzetinefis
- is., -fsi, Ar. ˁizzet + nefs
1) Öz saygı
İzzetinefsime yediğim bu şamardan sersemledim.
- A. Gündüz2) Kişinin kendine verdiği değerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İzzetinefsime yediğim bu şamardan sersemledim.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
coşma — is. Coşmak işi, galeyan Kadın bir izzetinefis coşmasına benzeyen öfke ile gözlerini açtı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
izzet — is., esk., Ar. ˁizzet Büyüklük, yücelik, ululuk Birleşik Sözler izzetinefis izzetüikbal izzetüikram nefis izzeti … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis — 1. sf., Ar. nefīs Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel Akşamları soğuk yemekler yiyorum ama nefis şeylerdi. R. H. Karay 2. is., fsi, Ar. nefs 1) Öz varlık, kişilik Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü. Ö. Seyfettin 2) İnsanın yeme içme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis izzeti — is. Kişinin öz saygısı, kişiliği, yüceliği, onuru, izzetinefis Bu gülmek, bir nefis izzeti yarasının kanamasını örtüyordu. R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
onur — is., Fr. honneur 1) İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis 2) Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar Çokbilmiş görünmek, onuruna toz kondurmak istemez. T. Buğra Birleşik Sözler … Çağatay Osmanlı Sözlük
öz saygı — is. İnsanın kendine duyduğu saygı onur, haysiyet, izzetinefis … Çağatay Osmanlı Sözlük