- kadın kadıncık
- is., -ğı
Evinin işini iyi yöneten, hanımefendi, terbiyeli, ağırbaşlı kadın
Kocası marangozdu, sabahları çok erken giderdi. Onun arkasından, hemen kadın kadıncık temizliğe başlardı.
- N. Meriç
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kocası marangozdu, sabahları çok erken giderdi. Onun arkasından, hemen kadın kadıncık temizliğe başlardı.
- N. MeriçÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kadıncık — is., ğı 1) Küçük kadın 2) Zavallı kadın Birleşik Sözler kadın kadıncık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadın — is. 1) Erişkin dişi insan, erkek veya adam karşıtı Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler. A. Ş. Hisar 2) Evlenmiş kız 3) sf. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bülbül kesilmek — bir etki veya baskı altında çokça konuşmak Ağzından dünya kelamı çıkmayan kadın kadıncık bazı bayanlar birdenbire bülbül kesildiler. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük