kadife — is., Ar. ḳaṭīfe 1) Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş 2) sf. Bu kumaştan yapılmış, bu kumaşla kaplanmış Camları kapanmış bir arabanın yumuşak kadife minderleri, o çıplaklığa karşı, zavallı adamı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
inci çiçeği — is., bit. b. Zambakgillerden, temren biçimindeki yaprakları arasında, ince bir sap üzerinde küçük çan biçiminde beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi, müge (Convallaria majalis) Ayşegül takunyalarını sürterek kadife ve inci çiçeklerinin arasında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiçek — is., ği, bit. b. 1) Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü 2) bit. b. Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi Evin ufak çiçekler ve bitkilerle süslü bahçesine çıktım. R. H. Karay 3) mec. Davranışları hafif, toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ERCÜVAN — Erguvan çiçeği. * Kırmızı kadife. * Kırmızı şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük