- kahve ocağı
- is.
Kahve, iş yeri, han vb. yerlerde kahve, çay vb. pişirilen yer
Kahveci, başını iki eli arasına almış, kahve ocağında oturuyordu.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kahveci, başını iki eli arasına almış, kahve ocağında oturuyordu.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kahve — is., bit. b., Ar. ḳahve 1) Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffea arabica) 2) bit. b. Bu ağacın meyvesinin çekirdeği 3) Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz 4) Bu tozla hazırlanan içecek Bir fincan kahve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
parti ocağı — is. Parti (I) çalışmalarının yapıldığı en küçük birim Burası senin bildiğin parti ocaklarından değil, kahve ocağı... R. Ilgaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ocak — is., ğı 1) Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar. Halikarnas Balıkçısı 2) Şömine Ocağın önünde oturup acayip bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
camekân — is., Far. cāmekān 1) Göstermelik, satılık şeylerin sergilendiği camlı bölme veya yer, sergen, vitrin Camekânı geniş ve nadir sanat eserleriyle dolu bir mağazaya girdik. Y. K. Beyatlı 2) Bir yeri, bir veya daha çok bölüme ayıran cam bölme, camlık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çayevi — is. Çay, kahve vb. içeceklerin hazırlandığı ve içildiği yer, çay ocağı, çayhane … Çağatay Osmanlı Sözlük
ispirtoluk — is., ğu İspirto yakan küçük ocak, ispirto ocağı, kamineto Mutfaktan bir yuvarlak tepsi içinde cezveyi, fincanları, kahve hokkasını ve bunların ortasında ispirtoluğu getirdi. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük