- kan basıncı
- is., tıp
Tansiyon
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kan — is. 1) Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin 2) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
basınç — is., cı, fiz. Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik Gazların içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır. Birleşik Sözler basınç boynu basınç anahtarı basınç duyumu basınç odası … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyük tansiyon — is., tıp Kalbin kasılması sırasında ölçülen kan basıncı … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçük tansiyon — is., tıp Kalbin gevşemesi sırasında ölçülen kan basıncı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tansiyon — is., tıp, Fr. tension 1) Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı Kocasının hiddetten tansiyonu yükseldi. H. Taner 2) mec. Gerilim Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti. T. Buğra Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük