5a ifadesinde 5 sayısı a'nın kat sayısıdır.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sayı — is., mat. 1) Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet Bir, beş, yüz, birer sayıdır. 2) Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kat — 1. is. 1) Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. S. F. Abasıyanık 2) Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey Bir kat … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak kat — is., mat. Birtakım tam sayıların katı olabilecek sayı … Çağatay Osmanlı Sözlük
emsal — is., li, Ar. emṣāl 1) Benzer Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. E. E. Talu 2) Yaşıt, eş, denk Emsali bir üst derece maaş aldığı hâlde zavallı resim hocamız mağdur duruma düşmüş bulunuyordu. H. Taner 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kütle — is., Ar. kutle 1) Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın 2) Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kitle 3) Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı Seçmen kütlesi. 4) fiz. Bir nesneye uygulanan kuvvetle,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
modül — is., Fr. module 1) Bir uzay taşıtının yapısı içinde yer alan ve kendi başına hareket edebilen bağımsız bölüm 2) mim. Bir yapının çeşitli bölümleri arasında orantıyı sağlamak için kullanılan ölçü birimi 3) fiz. Herhangi bir mekanik özelliği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
EMSAL — (Misâl. C.) Denk. Benzer. Yaşları birbiriyle aynı olanlar. * Mat: Kat sayı. * (Mesel. C.) Kıssalar, hikâyeler, romanlar, masallar, destanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Dog tag — This article is about identification tags worn by military personnel. For the identifying tag worn by pets, see pet tag. For 2008 film, see Dog Tags (film). For other uses of Dog tag , see Dog tag (disambiguation). A pair of blank dog tags on a… … Wikipedia
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük
