- katetmek
- -i, -der, esk., Ar. ḳaṭˁ + T. etmek
1) Kesmek, bölmek2) Bir yeri aşarak geçmek, yol olmak
Yolumuz bir dereyi katedecekti.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yolumuz bir dereyi katedecekti.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kat — 1. is. 1) Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. S. F. Abasıyanık 2) Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey Bir kat … Çağatay Osmanlı Sözlük
katetme — is. Katetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEŞR — Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak. * Başıboş cemaat. * Bulutlu günde yel esmek. * İzhar etmek. * Katetmek. * Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük