kayırmak

kayırmak
-i
1) Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek

Bizi kayıran, arayan yok.

- H. R. Gürpınar
2) Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak, birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek

Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu / Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki.

- A. M. Dranas

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • iltimas etmek (veya geçmek) — kayırmak, korumak Sanırım ki öğretmenler bana iltimas geçiyorlardı. A. Erhat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sahabetçi çıkmak — kayırmak, arka çıkmak Kahpenin gözlerine mi tutulmuş ne, sahabetçi çıkıyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadgurmak — kayırmak; kaygıya düşmek, kaygılanmak. II, 192, 193; III, 193. 194bkz: kay gurmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kaygurmak — kayırmak, kaygılanmak II, 193; III, 193, 194bkz: kadgurmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • MÜBALAT — Kayırmak. * Dikkat etmek. İtina göstermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gözetmek — i 1) Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek Büyük kardeşler küçükleri gözetir. 2) Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak 3) nsz Kollamak, beklemek Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek. 4) Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayırma — is. Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vasıta — is., Ar. vāsiṭa 1) Araç Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk 2) Aracı Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • himaye etmek — korumak, kayırmak, gözetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • inayet etmek (veya eylemek) — iyilik ve yardım etmek, kayırmak, lütfetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”