kaynatmak

kaynatmak
-i
1) Kaynamasını sağlamak

Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem.

- S. F. Abasıyanık
2) Kaynak yaptırmak
3) argo Unutturmak

Ara sıra kendi gecikmelerini araya kaynatmak için beni birkaç gün izinle gönderiyordu.

- R. N. Güntekin
4) argo Belli etmeden almak
5) tkz. Konuşmak, sohbet etmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • kaynatmak — II, 357 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • pekmez kaynatmak — pekmez yapmak Karısı ile kaynatası çoktan kalkmışlar, bahçede pekmez kaynatıyorlar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gır kaynatmak — birkaç kişi işlerini bırakıp yârenlik etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el kazanıyla aş kaynatmak — başkasının hazırladığı imkânları kendi hesabına kullanarak iş çevirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanını kaynatmak — heyecanlandırmak, coşturmak Görenin kanını kaynatan bir tadı vardı duruşunun, bakışının. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çokratmak — kaynatmak. I I, 333, 334 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fıkırdatmak — i 1) Fıkır fıkır kaynatmak 2) mec. Cilve yapmasına sebep olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gır — is., argo 1) Söz, lakırtı 2) sf. Yalan, uydurma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gır atmak gır geçmek gır kaynatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kan — is. 1) Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin 2) mec …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”