- keşfetmek
- -i, -der, Ar. keşf + T. etmek
Var olduğu bilinmeyen bir şeyi bulmak
İki genç kadın, birbirlerini keşfeden iki yalnız çocuk gibi memnundular.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İki genç kadın, birbirlerini keşfeden iki yalnız çocuk gibi memnundular.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
HASR — Keşfetmek. * Yorulmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEHV — Keşfetmek, bulmak. * İzâle etmek. * Kabuk soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İlber Ortaylı — (born 1947) is a leading Turkish historian, professor of history at the Galatasaray University in Istanbul and at Bilkent University in Ankara. Since 2004 he has been the head of the Topkapı Museum in Istanbul. BiographyAs the son of a Crimean… … Wikipedia
bulmak — i, ur 1) Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyi elde etmek 3) Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek Paramı buldum. 4) Varlığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
keşfetme — is. Keşfetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
keşif — is., şfi, Ar. keşf 1) Ortaya çıkarma, meydana çıkarma, açma Meselenin künhü bir türlü keşif ve halledilemiyor. R. H. Karay 2) Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılması Amerika nın keşfi. 3) Gizli olan bir şey hakkında geniş bilgi edinme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pervane gibi — 1) sürekli dönen 2) bir kimsenin yanından hiç ayrılmayan (kimse) Hanımefendinin etrafında pervane gibi dönüyor, isteyeceği şeyleri evvelden keşfetmek için gözünün içine bakıyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
VELİ — Sahib, mâlik. * Evliya. * Muin. Muhafaza eden. * Küçük çocukların hâlinden mes ul kimse. * Sıddık. * Baba. Babanın babası, cedde de denir. * Fık: Hayatını mücadelelerle ve azimet ve fevkalâde bir zühd ve takva ile ibadet ve taata sarfederek… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİRA' — Evvelce keşfolunmamış, bilinmeyen bir şeyi keşfetmek. İcad etmek. * Edb: Hiç kimse tarafından kullanılmamış tabirler ve mazmunlar kullanma. (Bak: Delil i ihtira , İbda … Yeni Lügat Türkçe Sözlük