- keyfi yerinde
- sf.
Neşesi, sağlığı yerinde olan (kimse)
Başıma yüzlerce adam topluyordum; yeni sahibimin keyfi yerinde idi.
- R. H. KarayAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Başıma yüzlerce adam topluyordum; yeni sahibimin keyfi yerinde idi.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
keyfi yerinde olmak — sağlığı, neşesi, mutluluğu bulunmak Bugün keyfim yerinde olmadığından, arz odasına gelemeyeceğim. T. Oflazoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerinde — sf. 1) İyi, yeterli Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam. M. Ş. Esendal 2) zf. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde Yerinde konuşmak. 3) zf. Durumunda Sıkılacak ne var … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerinde olmak — tamam olmak, iyi durumda bulunmak Keyfi yerindedir. Burada rahatım, her şeyin yerinde olacaktır çocuğum, dedi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyfi tıkırında — sf. İşi, sağlığı, mutluluğu yerinde olan (kimse) Kuyruğum sıkıştı mı, gelsin Aysel, gelsin Ömer! İşlerim yolunda mı, keyfim tıkırında mı, unut bunları gitsin! A. Ağaoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyif — is., yfi, Ar. keyf 1) Vücut esenliği, sağlık Keyfiniz nasıl? 2) Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Rahat, huzur, afiyet 4) İstek, heves, zevk Ağır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyifli — sf. Keyfi yerinde, neşeli Sabahleyin güneşe bırakılmış kalaylı bir tas su gibi şıkır şıkır, ışık içinde keyifliyim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
zengin — sf., Far. sengīn 1) Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa da ve kışı Beyrut ta geçiren Suriyelilerden biri idi. F. R. Atay 2) Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok… … Çağatay Osmanlı Sözlük