kırık — 1. is., ğı, jeol. Fay 2. is., ğı, hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın Birleşik Sözler kırık dölü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kırığı olmak 3. sf., ğı 1) Kırılmış olan Kırık pencereden … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökük — sf., ğü 1) Dökülmüş Başasistanın saçları dökük olduğundan onu doçent filan sanıyordu. H. Taner 2) Çok eskimiş 3) Dökümlü Birleşik Sözler kırık dökük yıkık dökük … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru kalabalık — is., ğı 1) Hiçbir iş yapmayan insan topluluğu 2) Hiçbir işe yaramayan, kırık dökük eşya … Çağatay Osmanlı Sözlük
şikestebeste — (F.) [ ﻪﺘﺴﺑ ﻪﺘﺴﮑﺵ ] kırık dökük … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HURDE-HÂŞ — f. Param parça, kırık dökük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HURDEVAT — f. Kırık dökük, eski püskü şeyler, öteberi. Hırdavat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük