- kırkyıllık
- sf., -ğı
Çok eski, köklü
Doktor da kırkyıllık adam, o da oğlanı Valentino'ya benzetti.
- M. Ş. EsendalAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Doktor da kırkyıllık adam, o da oğlanı Valentino'ya benzetti.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kırkyıllık Yani, olur mu Kâni — eskimiş bir alışkanlık kolay kolay değişmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşamak — i Kanunlara göre iki eş, aile ilişkisini kesmek Kaptan Bey bu yaştan sonra kırkyıllık karısını boşayıp genç bir kadın aldı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dava — is., huk., Ar. daˁvā 1) Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma 2) Sav Erkekler davalarını hanımlar kadar hararetle müdafaa edememişlerdir. H. C. Yalçın 3) mec. Sorun O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
samimileşmek — nsz İçten olmak, candan davranmak Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
şap — 1. is. 1) İstekle öperken çıkan ses Şap diye elinden öptü. 2) Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan ses Birleşik Sözler şap şap 2. is., mim. İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası 3. is., kim., Ar. şabb Alüminyum ve potasyum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanış — sf. Tanıdık (kimse veya yer) Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tanış çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıllık — sf., ğı 1) Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan O gün yıllık hesapları getirmişlerdi. F. R. Atay 2) Bir yıl için, senelik, senevi Evi yıllık tuttular. 3) Yılda bir yapılan Kuruluşun yıllık toplantısı. 4) is. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek — olmayacak bir iş uğrunda boşuna çabalamak Ancak bugün anlıyoruz ki Mithat Paşa dan beri o kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
imana getirmek — 1) Müslümanlığı kabul ettirmek 2) istenilen biçimde davranmayı zorla kabul ettirmek Müslüman olmadan varmayacağını anlayınca kırkyıllık kart gâvuru imana getirdi. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük