- kızılyara
- is., hlk.
Şirpençe
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kızıl — is. 1) Parlak kırmızı renk 2) sf. Bu renkte olan Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. A. Haşim 3) sf., mec. Aşırı derecede olan Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu. F. R. Atay 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şirpençe — is., tıp, Far. şīr + pence Deri altı hücre dokusunun ve yağ bezlerinin iltihaplanmasından oluşan, genişlediğinde çok tehlikeli olabilen, stafilokokların sebep olduğu bir kan çıbanı, kızılyara, aslanpençesi Araya taraya gördüğünüz küçük bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yara — is. 1) Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik Mendilimi bir çatkı şekline sokarak başıma, yaramın üzerine sardım. R. H. Karay 2) Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik,… … Çağatay Osmanlı Sözlük